November 22, 2024

usually

Usually Türkçe Anlamı

Bu soğuk hava haziran için olağan değil. - This cold weather isn't usual for June. 20 dilde online sözlük. 20 milyondan fazla sözcük ve usually türkçe anlamı anlamı üç farklı aksanda dinleme seçeneği.

Yarasalar genelde karanlıkta uçar. - Bats usually fly in the dark. 1999-2023 Sesli Sözlük. Tom genellikle klasik müzik dinler. - Tom usually listens to usually türkçe anlamı classical music. Her zamanki gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kalmıştı.

O, her zamanki usually türkçe anlamı gibi geç geldi. - She came late as usual. Ülkedeki otobüsler çoğunlukla zamanında gelmezler. - Buses in the country don't usually come on time. Öğle yemeğinden sonra genelde şekerleme yaparlar. - After lunch, they usually have a nap.

Galatasaray Paris Sen Jermen Maçı

Genellikle saat kaçta kalkarsın? - What time do you usually get up?. Senin söylediğin çoğunlukla doğru oluyor. - What you usually türkçe anlamı say is usually true. Ülkedeki otobüsler çoğunlukla zamanında gelmezler. - Buses in the country don't usually come on time.

Yarasalar genellikle karanlıkta uçar. - Bats usually fly in the dark. 1999-2023 usually türkçe anlamı Sesli Sözlük. 20 dilde online sözlük. 20 milyondan fazla sözcük ve anlamı üç farklı aksanda dinleme seçeneği.

Genellikle saat kaçta kalkarsın? - What time do you usually get up?. Except for one or two days a year, he usually walks to work.

0x80070002 Hatası

0x80070002 hatası

Except for one or two days a year, he usually walks to work. O, her zamanki gibi usually türkçe anlamı geç geldi. - She came late as usual.

O, her zamanki gibi geç geldi. - He came late as usual. Şimşek, genelde gök gürültüsünün ardından meydana gelir. Ülkedeki usually türkçe anlamı otobüsler çoğunlukla zamanında gelmezler. - Buses in the country don't usually come on time.

Ağrı için olağan neden nedir? - What is the usually türkçe anlamı usual cause for the pain?. Senin söylediğin çoğunlukla doğru oluyor. - What you say is usually true. Tom genelde klasik rock çalan bir radyo istasyonunu dinler. - Tom usually listens to a radio station that plays classic rock.